Televizyon Nasıl Kapatılmalı?
Bugün televizyonu kapatmak zor geldi. Basit bir şey gibi görünebilir, değil mi? Bir düğmeye basıp ekranı karartmak. Ama o kadar kolay olmadı, anlatacağım. Kayseri’de, pencereden hafifçe esen soğuk rüzgarla evin içine dolan gecenin karanlığında, televizyonu kapatmak, bir tür vedaya dönüşmüştü.
Bir Gece ve Bir Karar
Geceyi seviyorum. Özellikle yalnızken, odada tek başıma, televizyonun ışığında kaybolmak bir tür sığınak gibi geliyor. Bugün de tam öyleydim. Pencerenin kenarına oturmuş, eski bir Türk filmi izliyordum. Annemin bana yıllardır tavsiye ettiği, “Bunu izle, sen çok seversin” dediği türden bir film. Ama filmi izlemekten çok, annemin ne kadar haklı olduğuna karar vermeye çalışıyordum.
Filmdeki karakterlere bakıyordum, onların yaşadığı hüzünleri, kayıpları… Ve bir an durdum. Yalnızca filmdeki karakterlere değil, kendi hayatıma da bakmaya başladım. Bu gece, televizyonun sunduğu o ışıkla, içimde biriken her şey, her anı daha da belirginleşiyordu. Geçen haftaki, hatta geçen aydaki düşüncelerim… Bir şekilde hepsi bu ekranda birleşiyordu.
Bazen bir televizyon, insanın içindeki bütün boşlukları yansıtır. Ekranda ne varsa, o anki ruh halini de yansıtır. Bu geceyi düşündüm. O kadar çok şey değişmişti ki, bir televizyonu kapatmanın artık ne kadar zor olduğunu hissettim.
Televizyonun Sesi ve Sessizlik Arasındaki Fark
Bir gece önce annem, biraz da kızgın bir şekilde, “Bu kadar televizyon izleyip başka hiçbir şey yapmazsan hayatın nasıl geçer?” demişti. Anlamıştım. Bu tek düze hayatın içinde televizyon her zaman bir kaçış noktasıydı. Sadece birkaç saatliğine, dışarıdaki dünyadan uzaklaşmak, başkalarının hikayelerine kendini kaptırmak… Ama bir yere kadar.
O gece televizyonun sesi, bütün evin içine yayıldı. Sesin içinde bir boşluk vardı. Sanki o ses, bir türlü doyurulamayan bir açlığı temsil ediyordu. Ama ben, o gece televizyonu kapatmayı gerçekten istedim. O kadar çok şey birikmişti ki içimde. Bazen insan, sadece başkalarının yaşamlarına bakmak yerine kendi yaşamını düşünmek ister. Yalnızca filmdeki kahramanın değil, kendi kahramanlığının peşinden gitmek…
İçimden bir ses, “Ne kadar daha devam edeceksin?” diyordu. “Ne kadar daha izlemeyi, bir başkasının hayatına odaklanmayı seçeceksin? Kendi hayatın neredeydi?” İşte o an, televizyonun sesiyle içimdeki sessizlik bir oldu. Kapatma zamanı gelmişti.
Televizyonu Kapatmanın Anlamı
Ve sonra, bir karar verdim. Televizyonu kapatmalıydım. Ama nasıl? Bir düğmeye basmak sadece fiziksel bir hareketti, bir parmak dokunuşu. Fakat içimdeki boşluğu, içimdeki hüzünlü sesi kapatmak daha zordu. Televizyonu kapatırken, bir yandan içimde bir şeylerin de sonlanmasını istiyordum. Hayatımda, bazı şeylerin değişmesi için bu televizyonu kapatmak gerekecekti. Belki de, bu geceyi kapatmak, uzun zamandır beklediğim bir değişimin ilk adımıydı.
Gözlerimi kapadım, derin bir nefes aldım ve televizyondaki kararmaya bakarken, elim uzandı. “İşte, şimdi kapanıyor,” dedim içimden. O kadar sessiz bir an oldu ki, televizyonun sesinin kesildiği anda, içimdeki gürültü de durdu gibi hissettim. Kararımı vermiştim. Her şeyin sonlanması, başkalarının hikayelerini dinlemek yerine, kendi hikayeme odaklanmak zamanıydı.
Televizyonu Kapatmak, Hayatımı Kapatmak Değildi
Sonra, televizyonun ekranındaki o kararmayı izledim. Ama bu, bir kayıp değil, bir başlangıçtı. O gece, televizyonu kapatmak, sadece bir düğmeye basmak değildi. Kendi içimdeki bir kapıyı aralamaktı. Film bitmişti, ama hayatımda yeni bir şeyler başlıyordu. Belki de bu kadar basit bir hareketle, bir şeyi bitirip, başka bir şeye başlamak mümkündü.
Kayseri’nin o serin gecesinde, pencereyi araladım ve dışarıdaki yıldızlara baktım. Televizyonu kapatmak, aslında hayatımı kapatmak değildi. Yeni bir bölümün, belki de yeni bir yolculuğun başlangıcıydı. O an, hem içimden yükselen bir huzur vardı, hem de hayatın getireceği yeniliklere karşı bir heyecan. Televizyonu kapatmak, bir şeyleri bırakmak ve yeni bir şeylere yer açmak gibiydi.
Artık, televizyonu kapattım. Ama en önemlisi, içimdeki sesin de sustuğunu fark ettim. O sessizlik, beni bir sonraki adıma hazırlıyordu.